Vücudun herhangi bir bölümünün dış etmenlerden dolayı derideki doku bütünlüğünü bozucu şekilde tahribat görmesi durumudur. Yaranın sözlük anlamı cildin ya da herhangi bir uzvun işleyişini sınırlayacak şekilde zarar görmesi olarak tanımlanmaktadır. Yara yalnızca vücudun dış yüzeyinde değil, iç kısmında da herhangi bir nedene bağlı olarak oluşabilmektedir.
En sık rastlanılan yara şekli, kesik ya da vücuda alınan darbelerle alınan yaralardır. Yaralar kendi içerisinde birçok farklılık gösterebilmektedirler. Oluşumuna göre, meydana geliş nedenine göre yaraların ağırlık derecesi göre de değişkenlik gösterebilmektedir. Herhangi bir sıyrığa bağlı olarak oluşan yaralar basit olarak görülürken, kesici aletler nedeni ile gerçekleşmiş yaralar hafif yaralar, ateşli silahlardan dolayı oluşan yaralar ise ağır yaralar olarak nitelendirebilmektedir.
Derecesine göre ayrılan, derinin bütünlüğünü bozan bu durum, bazen ciddi tıbbi müdahaleler gerektirirken bazı durumlarda da kendiliğinden kısa sürede iyileşebilmektedir. Bununla birlikte, vücuda hiçbir darbe gerçekleşmeden de iç organlarda ya da deri yüzeyinde yaralar oluşabilmektedir. Dışarıdan herhangi bir etki görmeden oluşan yaralar, düzensiz beslenme, bir kısım organların işlevini yerine getirmemesi, açlık, susuzluk, ilaç kullanımı gibi nedenlerden dolayı da hassas vücutlarda varlığını gösterebilmektedir.
Bir takım materyaller kullanılarak da vücutta yara oluşumu gerçekleşebilmektedir. Aynı zamanda, yara kelimesi bir acıyı, kederi dolaylı yoldan anlatabilmek için de kullanılabilmektedir. Buna en güzel örnek içsel bir acıyı anlatan gönül yarasıdır. Sahip olunan üzüntüyü ifade edebilmek adına kullanılmış bir sözcük ikilisidir. Bu ifade yöntemi ile yara, acı keder, gam anlamlarını da taşımaktadır.